NEDEN YELKEN?
Üç tarafı denizlerle çevrili yurdumuzun neden bu kadar az denizciye(amatör veya bu işi meslek olarak yapan) ve kıyılarının uzunluğu kıyaslandığında diğer ülkelere göre(örneğin İsviçre) daha az tekne ye sahip olduğumuz hep konuşulur.Birçok dernek ,Yelken kulubü,Kişi,kurum ve kuruluş bu konuda muhteşem çalışmalar yapmaktadırlar.Onları şahsım adına kutluyor ve saygıyla önlerinde eğiliyorum.
Yelken ve tekne denildiğinde, ilk söylenilenler;
''benim o kadar bütçem yok,çok pahalı,ben fabrikatör müyüm?, ooo!! onun direği benim yıllık kazancımı aşar,nereye bağlayacam?,bu iş zengin işi'' veya buna benzer ifadeler olmaktadır.
Hangimiz deniz kıyısında gezinirken gördüğümüz teknelere gıptayla bakarak iç geçirmiyoruz?Hemen ardından da yukarıda yazdığım ifadelere benzer bir ifade hemen aklımızdan geçmiyor.
Basında ve televizyonlarda izlediğimiz deniz aşığı dostlarımızın çoğunlukla çocukluk yaşlarında denizle haşır neşir olduklarını duymaktayız.Deniz,Yelken ve Teknekonusunda ikinci yanlış düşüncemizi de bu ve bunlara benzeyen algılamalar oluşturmaktadır.
YELKEN ne çok pahalı bir uğraştır nede, illaki çocukluktan beri bu işin içinde olmayı gerektirir. Özellikle her yaşta yapılabilen bir spor dalıdır.
Doğa ve denizlerimizin korunması,yelken ve denizle uğraşmanın daha yaygınlaşması,özellikle gençlerimizin bu konuya önem vermelere katkıda bulunmak amacıyla,50 yaşıma kadar denize plajdan girmek ve şehir hatları vapuruyla karşıya geçmek dışında tekneye binmemiş biri olarak, sadece emekli maaşımdan ayırdığım cüz'i bütçeyi kullanıp,tamamını kendi yaptığım DEVEKUŞU Adlı yelkenliyle 19 Mayıs ta başlayıp 29 Ekimde bitecek olan gezi planladım.
Bununla ilgili ayrıntılara blog un sağ tarafındaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yelken, Deniz ,Doğanın korunması vb ile ilgili neler yapılabileceğini, aklınıza gelen ter türlü öneri ve yorumu kenditeknesiniyapanlar@hotmail.com adresine e-mail yollayarak katkıda bulunabilirsiniz.
Sevgiyle
İsmail Oruç
Yelken ve tekne denildiğinde, ilk söylenilenler;
''benim o kadar bütçem yok,çok pahalı,ben fabrikatör müyüm?, ooo!! onun direği benim yıllık kazancımı aşar,nereye bağlayacam?,bu iş zengin işi'' veya buna benzer ifadeler olmaktadır.
Hangimiz deniz kıyısında gezinirken gördüğümüz teknelere gıptayla bakarak iç geçirmiyoruz?Hemen ardından da yukarıda yazdığım ifadelere benzer bir ifade hemen aklımızdan geçmiyor.
Basında ve televizyonlarda izlediğimiz deniz aşığı dostlarımızın çoğunlukla çocukluk yaşlarında denizle haşır neşir olduklarını duymaktayız.Deniz,Yelken ve Teknekonusunda ikinci yanlış düşüncemizi de bu ve bunlara benzeyen algılamalar oluşturmaktadır.
YELKEN ne çok pahalı bir uğraştır nede, illaki çocukluktan beri bu işin içinde olmayı gerektirir. Özellikle her yaşta yapılabilen bir spor dalıdır.
Doğa ve denizlerimizin korunması,yelken ve denizle uğraşmanın daha yaygınlaşması,özellikle gençlerimizin bu konuya önem vermelere katkıda bulunmak amacıyla,50 yaşıma kadar denize plajdan girmek ve şehir hatları vapuruyla karşıya geçmek dışında tekneye binmemiş biri olarak, sadece emekli maaşımdan ayırdığım cüz'i bütçeyi kullanıp,tamamını kendi yaptığım DEVEKUŞU Adlı yelkenliyle 19 Mayıs ta başlayıp 29 Ekimde bitecek olan gezi planladım.
Bununla ilgili ayrıntılara blog un sağ tarafındaki linklere tıklayarak ulaşabilirsiniz. Yelken, Deniz ,Doğanın korunması vb ile ilgili neler yapılabileceğini, aklınıza gelen ter türlü öneri ve yorumu kenditeknesiniyapanlar@hotmail.com adresine e-mail yollayarak katkıda bulunabilirsiniz.
Sevgiyle
İsmail Oruç
